Premier Lig’in 20. haftasında Tottenham ve Arsenal, Kuzey Londra Derbisi’nde karşı karşıya geldi. Arsenal’in şampiyonluk yarışındaki en büyük rakibi Manchester City’nin puan kaybettiği hafta Arsenal için derbiyi kazanmak ve puan farkını 8’e çıkarmak önemliydi. Hugo Lloris’in hatası ve Martin Odegaard’ın ceza sahası dışından attığı müthiş golle galip gelen Arsenal, ligde ipleri iyice eline aldı. Derbide iki ekibin 11’leri şu şekildeydi:

Arsenal Topa Sahipken
Arsenal, oyun kurulumunda Tottenham’ın dağınık ön alan presine karşı neredeyse hiç zorluk çekmedi ve topu kolaylıkla ileriye taşıdı. Bu sebepten maçın büyük kısmı Tottenham yarı sahasında oynandı. Ev sahibi ekibin takım boyu (stoperle forvet arasındaki mesafe) önde pres yapmaya çalıştıkları sırada çok uzundu. Gerideki oyuncuları ön alan presine desteğe gelemezken, orta sahada Arsenal oyuncularının faydalanabilecekleri büyük boşluklar açıldı. Rakibinin topu taşımasını engelleyemeyen Tottenham, hızlıca kendi yarı sahasına çekildi ve derinde savunma yapmaya başladı.

Bu pozisyonda Ramsdale, topu B. White’a rahatlıkla ulaştırıyor. Saka’nın geniş ve ileride pozisyon almasından dolayı rakip sol bek R. Sessegnon prese çıkamazken, Arsenal’li oyuncular büyük boşluklar buluyor

35. dakikadaki bu pozisyonda ise Lloris’in uzun topu sonrası Tottenham’lı oyuncular topu geri kazanmak için ileri çıkıyor. Tottenham takım boyu görüldüğü gibi çok uzun. Ortada açılan boşlukları iyi değerlendiren deplasman ekibi pozisyonun devamında 0-2 öne geçiyor
Tottenham’ın, kendi yarı sahasına çekildikten sonra aldığı defansif yapı daha kompakt ve etkiliydi. Derin ve orta blokta 5-4-1 şeklinde dizilen Tottenham, rakibinin geride top çevirmesine izin verdi fakat oynayabilecekleri alanı da daralttı.

Tottenham’dan 5-4-1 savunma şekli
Arsenal'in Zone 14 Kullanımı
Fakat Antonio Conte’nin seçtiği bu yapının doğal dezavantajları da vardı. Arsenal’in Partey, Odegaard ve Xhaka’dan oluşan orta saha üçlüsü, Tottenham’ın orta ikilisine karşı (Hojbjerg ve Sarr) 3’e 2’lik sayısal üstünlük elde ediyordu. Orta sahadaki eşleşmeleri yapabilmek adına Tottenham stoperleri boştaki oyuncuya çıkıyordu. Bu anlarda hatlar arasında büyük boşluklar oluştu.

Orta alanda Hojbjerg-Partey ve Sarr-Xhaka eşleşmesi var. Boştaki oyuncu ise Odegaard. 3’lünün solunda oynayan C. Lenget bu sebeple Odegaard’a baskıya çıkıyor

B. White, topu Nketiah üzerinden ters kanattaki Xhaka’ya ulaştırıyor. Oyunun yönünü ters kanada çeviren Arsenal pozisyona giriyor
Tottenham stoperleri baskıya çıkmadığında ise başka bir sorun boy gösterdi. Eğer top, boştaki Arsenal orta sahasına gelirse, bu oyuncu fazlaca alana ve zamana sahip oluyordu. Maçta sık sık topla buluşan Odegaard ve Partey, bu anlarda uzaktan şutlarla tehlike yarattı.

M. Odegaard ve T. Partey’nin 14. bölgeden attıkları uzaktan şutlar göze çarpıyordu

Sarr Xhaka’yı, Hojbjerg ise Odegaard’ı tutuyor. Boştaki oyuncu olan T. Partey kendini ”Zone 14”te konumlandırıyor. Topla buluşan oyuncu sahip olduğu alanı kullanıp uzaktan şut deniyor fakat pozisyon golle sonuçlanmıyor

Arsenal’in 2. golünde yine aynı şablonu görüyoruz. Hojbjerg ve Sarr, ileride Partey’e baskı yapmaya çalışırken topu alan Saka Odegaard’a pas atıyor. Burada Nketiah’ın attığı koşu da önemli. Yaptığı savunma arkası koşusuyla stoperi derine çeken oyuncu, Odegaard’a alan yaratıyor

Sarr hızlıca geriye koşsa da Odegaard’ın koşusunu engelleyemiyor. Yıldız oyuncu, topu soğukkanlılıkla kalenin sağ alt köşesine yolluyor ve takımını derbide 0-2 öne geçiriyor
Zınchenko'nun toplu oyuna katkısı
Tottenham savunmasını zorlayan bir başka etken de Oleksandr Zinchenko’ydu. Kariyerinin başlarında orta saha olarak oynayan oyuncu, bir sol bek oyuncusuna göre üst düzeyde bir tekniğe sahip. Bu maçta da orta sahayı overload’lamak için sık sık içeriye doğru gelen Zinchenko, zaten eşleşmede sıkıntı yaşayan Tottenham oyuncularına başka bir sorun daha çıkardı. Rakibin defansif yapısını bozmakta takımına yardım eden oyuncu, aynı zamanda takımının top sirkülasyonuna da katkıda bulundu.
Geniş Üçgenler ve 2-3-5
Peki Arsenal topu 3. bölgeye getirdiğinde nasıl diziliyordu? Deplasman ekibinin, topu başarıyla 3. bölgeye taşıdığı anlarda 2-3-5 şeklinde dizildiğini gördük. 5 kişilik bir rest-defence yapısıyla birlikte hücum eden Arsenal, bu sayede defansif güvenliği de sağlamış oldu. Özellikle Tottenham gibi geçişlerde üst düzey olan bir takıma karşı kontra atakları engelleyebilmek çok önemliydi. Sahanın iki tarafında da genellikle kanatlar genişlik veren oyuncular olurken, zaman zaman sol tarafta Zinchenko ve Xhaka arasında rotasyonlar yaşandı. Pozisyon bilgisi üst düzey olan bu oyunculardan biri diğerinin alanına girerse, diğer oyuncu da açılan boşluğu dolduruyordu. Yani anlık olarak Zinchenko genişliği veren oyuncu oluyorsa, Xhaka daha geride durup rest-defence yapısının bozulmamasını sağlıyordu.

Stoperler kadrajda olmasalar da 2-3-5 yapısını çok net bir şekilde görebiliyoruz
Bu yapının bir diğer avantajı da geniş alanlarda ortaya çıkan üçgenlerdi. Bek-8 numara-kanat üçlüsünün oluşturduğu bu üçgenler, Arsenal’in topu kolay kolay kaybetmemesini sağladı. Top kanat oyuncusuna geldiğinde eğer değerlendirilebilecek bir durum varsa (rakip bekle 1’e 1 gibi) kanat oyuncusu bundan dribbling veya orta gibi aksiyonlarla faydalanıyordu. Eğer Tottenham, takım olarak kaymayı iyi yapmış ve boşluk vermemişse ise top gerideki bek oyuncusuna gidiyor ve atak tekrardan ters kanattan devam ediyordu. Gerideki oyuncu savunma güvenliğini sağlıyor, çizgideki oyuncu rakip takımı genişletiyor, ve stoperle bek arasında duran oyuncu ise tehlikeli bölgede bir pas opsiyonu oluşturuyordu.

Bu pozisyonda Xhaka-Zinchenko rotasyonunu bir kez daha görüyoruz. Normalde sol tarafta genişliği Martinelli verirken Zinchenko kanada geçince Martinelli içeri giriyor, Xhaka ise kendini daha geride konumlandırıyor

Sahanın diğer tarafındaki bu pozisyonda ise genişliği veren Saka, geride topun Arsenal’de kalmasına destek veren oyuncu B. White ve half-space bölgesinde pozisyon alan oyuncu ise M. Odegaard
Tottenham Topa Sahipken
Tottenham, özellikle ilk yarıda topu verimli kullanma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadı. Bunda doğal olarak Arsenal’in ön alan presinin de etkisi vardı. 2. yarı yaptığı değişikliklerle Antonio Conte, oyunu biraz daha dengelese de mağlubiyeti önleyemedi.
Arsenal'in Asimetrik Ön Alan Presi
Tottenham oyun kurma aşamasındayken Arsenal, rakibini dar bir yapıyla karşıladı. Orta alandaki oyuncularla tüm pas bağlantıları kesilirken rakip kanada yönlendiriliyor ve top burada kazanılıyordu. Baskı esnasında Martinelli, ters kanattaki B. Saka’ya göre daha öndeydi. Sağ bek Doherty yerine sağ stoper C. Romero’yu tutan Martinelli’nin bunu yapmasının bir sebebi vardı. Eğer Tottenham oyuncuları topu bir şekilde M. Doherty’ye ulaştırırlarsa baskıya sol bek Zinchenko çıkıyordu. Bu da geride 1’e 1 eşleşmelerin ortaya çıkacağı anlamına geliyordu. Bu anlarda Arsenal’in sorun yaşamamasının nedeni ise sağ bekin B. White olmasıydı. Stoper orjinli oyuncu, Zinchenko baskıya çıktığında içeriye doğru giriyordu ve geride 3 stoperli bir yapı oluşuyordu. 4 hava topunun 3’ünü kazanan B. White, rakibinin 1’e 1 eşleşmelerden faydalanamamasını sağladı. Eğer Martinelli değil de Saka stopere baskıya çıksaydı bu sefer de Sessegnon boş kalacaktı ve ona B. White prese çıkacaktı. Geride yine 1’e 1 eşleşmeler yaşanacaktı fakat bu senaryoda hava topu kabiliyeti B. White’a göre daha zayıf olan Zinchenko stoperlerin yanında duran oyuncu olacaktı. Bu da Tottenham’ın bu durumdan yararlanabilmesine yol açardı. Mikel Arteta bunu maçtan önce düşünmüş olacak ki, bu senaryo maçta yaşanmadı.

Arsenal’in ön alandaki pres şekli. Orta alanda Xhaka-Sarr ve Partey-Hojbjerg eşleşmeleri var. Nketiah, Dier’a yakın markaj uyguluyor. Martinelli ve Odegaard stoperlere baskıya çıkıyor. Saka ve kadrajda olmayan Zinchenko ise kanat bekleri tutuyor. Arsenal’in dar yapısını ve rakibi nasıl kanada yönlendirdiğini görüyoruz

Zinchenko, Doherty’ye baskıya çıktığında ise geride 1’e 1 eşleşmeler yaşanıyor. Gerideki 3 oyuncunun da hava toplarında yetenekli olması, Tottenham’ın bu eşleşmelerden faydalanmasını engelliyor

Bu pozisyonda Lloris, kale vuruşunda Doherty’ye uzun oynuyor. Bu pas Zinchenko’yu tetikliyor ve oyuncu baskıya çıkıyor. Bu sırada sağ bek B. White içeriye doğru kayıyor. Aynı zamanda Odegaard, Lenget’i bırakıp Hojbjerg’i markaj altına alıyor. Bu da Partey’nin daha derine inip orta alanı kapamasına olanak sağlıyor

Topa yakın olan Arsenal’li oyuncuların hepsi baskıya gidiyor ve hepsi kompakt bir şekilde topu almaya çalışıyor. Nketiah’ın da içeri kaymasıyla baskı anında 4’e 3’lük bir görüntü ortaya çıkıyor
Sayısal Üstünlüğü Engelleme
Tottenham, topu 3. bölgeye taşıdığında ise Arsenal farklı bir yapıya bürünüyordu. Ev sahibi ekibin 5’li hücum hattının sayısal üstünlük kurmasını engellemek için 5’li defansa geçen Arsenal’da Odegaard, Nketiah’ın yanına çıkıyor, Martinelli de Xhaka ve Partey’nin yanına geliyordu. Böylece 5-3-2 şeklinde bir yapı oluşuyordu. Arsenal’in derin blokta da etkili olabilmesinin nedeni ise oldukça kompakt bir şekilde savunma yapmasıydı. Hatlar arasında neredeyse hiç boşluk vermeyen deplasman ekibinde takım boyu çok kısaydı.

Görüldüğü gibi Tottenham’ın ortadan hücum etmesine izin verilmiyor. Uzaktaki bek oyuncusu Zinchenko’nun da ortaya yaklaşmasıyla oldukça kompakt bir görüntü var

Takım boyunun kısalığı göze çarpıyor. Tottenham’ın kullanabileceği alan sınırlı
Bukayo Saka Etkisi
Maçta dikkat çeken taktiksel seçimlerden biri de Arsenal sağ kanadı Bukayo Saka ile ilgiliydi. Yukarıda Arsenal’in derin blokta 5’li savunmaya döndüğünden bahsetmiştik. Tabii bunu yapabilmeleri için ellerinde yeterli malzemenin de olması gerekiyordu ve neyse ki ona sahiptiler. Geçmişte sık sık kanat bek rolünde de oynamış olan Bukayo Saka’nın maçta özel bir rolü vardı. Top Arsenal’deyken ileride geniş bir şekilde duran oyuncu, top rakipteyken Sessegnon’u sıkı bir şekilde takip ediyordu. Maçta çalışkanlığıyla öne çıkan oyuncu bu görevini kusursuza yakın bir şekilde yerine getirdi ve bu sayede takımı savunmada açık vermedi.

Savunma arkasına atılan uzun top esnasında Saka, kendi ceza sahasına kadar Sessegnon’u takip ediyor ve takım savunmasına katkıda bulunuyor
Burada Aaron Ramsdale’a da ayrı bir parantez açmak lazım. Her ne kadar maç Arsenal kontrolünde geçse de Tottenham oyuncuları da özellikle 2. yarıda bazı net gol pozisyonları yakaladı fakat Ramsdale engeline takıldılar. Arsenal’deki en iyi maçlarından birini oynayan oyuncu, takımına galibiyeti getiren isimlerden biri oldu.
Sonuç
Tottenham’ın istikrarsız form durumu bu maçla devam ederken, Arsenal şampiyonluk yarışında çok önemli üç puana sahip oldu. Tottenham, Bissouma’yı oyuna dahil ederek sezon içerisinde birkaç kez kullandığı 5-3-2’lik yapıyı kullanıp orta sahadaki eşleşmeleri sağlayabilirdi. 2. yarıdaki değişikliklerle oyuna biraz daha ağırlıklarını koysalar da bu, geri dönüş için yeterli değildi ve derbinin kazananı taktiksel anlamda Arteta oldu.