Premier Lig’in 20. haftasında Manchester’ın iki büyük ekibi karşı karşıya geldi. Manchester City’nin 78. dakikaya kadar önde götürdüğü maçta United, 4 dakikada bulduğu 2 golle 3 puanı hanesine yazdırdı. Arsenal’le şampiyonluk yarışı içinde olan City ise zirve yarışında ağır bir darbe aldı. Derbide iki ekibin 11’leri şu şekildeydi:
manchester cıty topa sahipken
Maçta Manchester City, rakibine karşı %71’lik bir topa sahip olma oranıyla oynadı fakat bunun çoğu kendi yarı sahasındaydı. Topu 3. bölgeye taşımakta zorluk yaşayan ”maviler”, rakibin ön alan presinden dolayı oyun kurulumunda farklı varyasyonlar denemek zorunda kaldı. Maçın başından itibaren Manchester United’ın rakibine 4-2-3-1 dizilişiyle pres yaptığını gördük. Orta alanda De Bruyne-Fred, Casemiro-B. Silva ve Eriksen-Rodri eşleşmeleri yaşanırken Manchester City stoperleri, A. Martial’a karşı 2’ye 1 sayısal üstünlüğe sahipti. Erik ten Hag, sezonun ilk yarısındaki maçın benzeri bir pres şablonu çizse de Manchester United önceki maçta yaptığı bazı hataları yapmadı.
Unıted bekleri prese çıkıyor
Maçın başından itibaren sezonun ilk yarısındaki maçın benzeri bazı durumlarla karşılaştık. Manchester United orta sahaları, rakip orta saha oyuncularına maç boyunca yakın markaj uyguladı ve onlara top aldırmamaya çalıştı. Manchester City stoperleri topa sahipken, topa yakın olan rakip kanat oyuncu bek oyuncusunu bırakarak stoperlere baskıya gitti. Manchester United bekleri bu anlarda, sahada boş adam bırakmamak adına baskıya çıktılar ve sahanın her yerinde 1’e 1 eşleşmeler yaşandı. Bek baskıya çıkmadığında ve Manchester City topu K. Walker ve Cancelo’ya ulaştırabildiğinde ise deplasman ekibi pozisyonlara girdi.
B. Fernandes, kafasıyla Wan-Bissaka’nın Cancelo’ya baskıya çıkıp çıkmadığını kontrol ediyor
Foden, Wan-Bissaka’yı pin’liyor ve bunun sonucunda Cancelo topla buluşuyor. Önündeki boş alana dribbling yapan Cancelo topu 3. bölgeye taşıyor
Yine benzer pozisyon. B. Fernandes, Ake’ye prese çıkıyor ve bunu yaparken Wan-Bissaka’ya Cancelo’ya gitmesi için el işareti yapıyor
Manchester United’ın orta bloktaki 4-2-3-1 pres şekli. De Bruyne-Fred, Casemiro-B. Silva ve Eriksen-Rodri eşleşmeleri göze çarpıyor. Resimde de görüldüğü gibi bu maç, E. Haaland’ın en çok derine indiği maçlardan biriydi
3. adam kombinasyonları
Manchester City ise rakibinin pres şablonundan yararlanmak için oyunu bekleri üzerinden kurmaya çalıştı. Pep Guardiola’nın ekibi topu beklere ulaştırmak için stoperleri ve bekleri arasındaki mesafeyi genişletip Ederson’un pas tekniğinden yararlandı veya 3. adam kombinasyonları denedi:
Ake’nin geri pasında Ederson topu Cancelo’a ulaştırıyor. Ake ve Cancelo arasındaki büyük mesafe de rakibin presini zorlaştırıyor
B. Fernandes, Cancelo’ya gölge markaj yapıyor. Manchester City oyuncuları ise topu Cancelo’ya 3. adam kombinasyonuyla ulaştırıyor
Cancelo’nun önünde büyük bir boşluk var
Benzer pozisyon fakat bu sefer diğer kanatta. 1. oyuncu Akanji, 2. oyuncu De Bruyne ve 3. adam ise topla buluşan K. Walker
Sahte bek
İlk yarının sonlarına doğru Guardiola, beklerin konumunda bazı değişikliklere gitti. Yaklaşık 35. dakikaya kadar oyun kurulumunda geniş duran Cancelo ve Walker, bu dakikadan itibaren bazı pozisyonlarda içeri doğru girmeye başladı. Guardiola’nın böyle bir değişiklik yapmasının altındaki neden ise Manchester United kanat oyuncularının, Cancelo ve Walker’a gölge markaj yapmakla görevlendirilmiş olmasıydı. Diğer bir deyişle Walker ve Cancelo ortaya doğru geldiğinde rakip kanat oyuncuları da onları takip edecek ve Manchester City kanat oyuncularına doğrudan pas kanalı açılacaktı. Beklenildiği gibi de oldu:
Walker sahte bek gibi davranıp sahanın ortasına doğru geliyor. Rashford’ın onu takip etmesi sonucu Akanji için Mahrez’e pas kanalı açılıyor
İkinci yarının başı ve yine aynı şablon. Rashford, Walker’a gölge markaj yapıyor fakat bunun sonucunda top Mahrez’e gidiyor ve oyun kurulumu tamamlanmış oluyor
Beklerin oyun kurulumuna katkısı dışında iki oyuncu daha kritik rollere sahipti. Rodri ve B. Silva maç boyunca derine, stoperlerin arasında indi. Bu pozisyonlarda Manu orta sahaları, orta sahayı terk etmeyip onları takip etmiyordu. Derinde sık sık topla buluşan bu iki oyuncu geriden top çıkartırken takımlarına yardımcı oldular.
rakibi manipüle etme ve half-space koşuları
Deplasman ekibi topu 3. bölgeye getirdiğinde ise gol pozisyonlarına sıklıkla rakibi manipüle ederek girdiler. Haaland’ın maç boyunca sık sık derine indiğinden bahsetmiştik. Orta sahaya gelmeden önce L. Shaw’un değil, R. Varane’ın yanında durması ise tesadüfi bir şey olmayabilir. Zira Varane’ın değil, L. Shaw’un savunma arkası koşularını savunmaya çalışması Manchester City adına daha avantajlı bir durumdu. Bunun dışında attıkları golde de, K. De Bruyne’nin artık alışık olduğumuz stoper ve bek arasına attığı koşularından birini gördük.
Üstte de bahsedildiği gibi Haaland, Varane’ı orta sahaya çekiyor ve bunun sonucunda savunma arkasında büyük bir boşluk oluşuyor
B. Silva açılan boşluğa kat ediyor fakat top kalecide kalıyor
Mahrez topla geniş alanda buluşuyor. Walker yan çizgiye doğru hareketlenip rakibi ceza sahası dışına çekiyor. De Bruyne açılan boşluğa, half-space bölgesine koşu atıyor
Topla buluşan De Bruyne topu içeri gönderiyor ve Grealish’in kafa vuruşuyla deplasman ekibi 0-1 öne geçiyor
Manchester Unıted Topa Sahipken
Manchester United, maç boyunca topu rakibe bırakıp kazandıkları toplarla hızlıca hücuma çıkmayı hedefledi. Yerden hızlı tek paslarla rakibin karşı presini etkisiz hale getirip topu hızlıca 3. bölgeye ulaştırmaya çalıştılar ve bunda başarılı da oldular. Geriden oyun kurarken ise rakibin presini kıramayacaklarını hissettikleri pozisyonlarda risk almayıp doğrudan uzun oynadılar. Manchester City’nin organize presine karşı bu karar, muhtemelen doğru seçimdi.
Bu pozisyonda Manu oyunu hızlıca ters kanada yönlendiriyor. Bunun sonucunda Mahrez önde yakalanıyor, yani sol bek Malacia boş kalıyor
Pas atıldıktan sonra Walker hızlıca prese çıkıyor ve yaptığı baskıyla rakibin zamanını kısıtlıyor. Topla buluşan Malacia rakibin baskısından dolayı topu hızlıca ayağından çıkarmak zorunda kalıyor
Pozisyonun devamında City’li oyuncular, yaptıkları agresif baskıyla rakibi uzun oynamaya zorluyorlar ve topu kazanıyorlar
Maçın skorunu belirleyen golde de rest-defence’in önemini görüyoruz. Topu alan Fred ileriye uzun top atıyor. Topu indiren Manchester United oyuncuları kısa sürede ileriye kat ediyor
Normalde atak yaparken geride 5 kişilik rest-defence yapısı bulunduran Manchester City, bu pozisyonda 4’e 4 yakalanıyor. Sol kanatta topla buluşan Garnacho, topu hızlıca ileri sürüyor ve M. Rashford’a maçın skorunu belirleyen golü attırıyor
Sonuç
Manchester City rakibin presini kırdığı pozisyonları daha iyi değerlendirebilirdi. Özellikle rakibin ilk pres hattı kırıldıktan ve top beke ulaştıktan sonra bence tempo biraz daha arttırılmalı ve top 3. bölgeye daha hızlı taşınmalıydı. Diğer taraftan Manchester United ise şu anda yapılanma içinde olan bir takım ve bu yüzden hala pres açısından mükemmel seviyede değiller. Özellikle kanatların, stoperlere baskıya çıkışında beklerin vereceği reaksiyonları geliştirmeleri lazım. Bu bakımdan beklerin çıkış zamanlamaları çok önemli ve bu konuda diğer takımlar hala onlardan bir adım önde. Diğer taraftan gelecek adına iyi sinyaller veriyorlar. Sir Alex Ferguson’ın gidişinden beri taraftarlarının en umutlu oldukları zamanlardan birini yaşıyorlar. Erik ten Hag’a yeterli zamanı verirlerse takımı çok iyi bir yere taşıyacağı kesin.