Manchester City 3-0 Bayern Münih : Şampiyonlar Ligi

Şampiyonlar Ligi’nin erken final maçında Bayern Münih, deplasmanda Manchester City’le karşı karşıya geldi. İki takım bizlere beklenildiği gibi harika bir taktiksel mücadele izletirken, Bayern Münihli oyuncular yaptıkları bireysel hatalarla maça damga vurdu. Thomas Tuchel de Bayvera ekibinin başında çıktığı ilk Şampiyonlar Ligi maçından üzgün ayrıldı. Dev maçta iki takımın 11’leri şu şekildeydi:

Manchester City Topa Sahipken

Oyun kurulumunda Manchester City, diğer maçlarda olduğu kadar rahat bir görüntü vermedi ve bu istatistiklere de yansıdı (Oyun kurulumu tamamlama: 83.9%). Bunda tabii ki Thomas Tuchel’in seçtiği pres şeklinin etkisi vardı. Alman teknik direktör, ligdeki diğer takımların yapamadığını yapıp Manchester City’nin gerideki 3-2’lik yapısına çözüm üretirken, yine de rakibin 3 gol atabilmesini engelleyemedi. Bayern Münih’in presi en ileride başlattığı anlarda kaleci Ederson sol stoper gibi oynuyor ve oyun kurulumuna katkıda bulunuyordu. Bayern Münih’te ise en ilerideki oyuncu, topa sahip olan stoperi kanada doğru yönlendiriyordu. Bu sırada 10 numara pozisyonundaki oyuncu, rakibin topa yakın olan pivotunu tutarken, ters kanattaki pivot oyuncusu ise boş bırakılıyordu. Böylece Manchester City kanada yönlendirilmiş oluyordu ve ev sahibi ekip uzun oynamak zorunda kalıyordu.

Ederson sol stoper gibi oynuyor. 3. adam kullanımıyla top boştaki R. Dias’a ulaşıyor

Gnabry, R. Dias’ın sahanın sağ tarafıyla olan pas bağlantısını kesiyor ve Portekizli oyuncuyu kanada yönlendiriyor

Böylece kanatta 3’e 3’lük eşleşme oluşuyor ve Ake uzun oynamaya mecbur bırakılıyor

Manchester City topu 2. bölgeye taşıdığında ise Stones stoper bölgesinden Rodri’nin yanına çıkıyor ve Akanji’nin de içeriye gelmesiyle 3-2-2-3 yapısı oluşuyordu. Stones’un önceki maçlarda olduğu gibi sağ bekten değil de, stoper bölgesinden Rodri’nin yanına gelmesinin avantajı ise hızlıca pozisyon değiştirebilmesiydi. 

Manchester City’nin 3-2-5 yapısı

Gnabry ve Musiala'nın Baskıdaki Önemi

Deplasman ekibi ise rakibini dar bir 4-2-3-1 dizilişiyle karşılıyordu. Orta alanda Kimmich ve Goretzka, İlkay ve De Bruyne’yle, kanat oyuncuları ise rakibin kenar stoperleriyle (Ake-Akanji) eşleşiyordu. Burada önemli olan ise Gnabry ve Musiala’nın baskı anındaki doğru hareketlenmeleriydi. Forvet Gnabry, R. Dias’ın ters kanattaki pivotla olan pas bağlantısını kesiyordu. Bu sırada Musiala ise yakındaki pivota yakın markaj uyguluyor ve City’nin merkezden penetre etmesi imkansız hale geliyordu. 

Gnabry, Rodri’ye gölge markaj uygulayarak R. Dias’a baskı yapıyor. Bu sırada Musiala ise Stones’a yakın markaj uyguluyor

Burada da orta sahadaki eşleşmeleri net bir şekilde görüyoruz: Goretzka-İlkay, Kimmich-Alvarez. En uçtaki Mane ise en derindeki stoperi tutuyor

Gnabry, R. Dias’ın sahanın sol tarafıyla olan pas bağlantılarını kapıyor. Ters kanattaki pivot Rodri boş bırakılırken, Stones’u ise Musiala tutuyor. Bu sırada Bayern’in ilerideki 3-1 yapısı oldukça dar duruyor

Topun Akanji’ye gelmesiyle bu sefer Sane baskıya gidiyor ve rakip uzun oynamaya teşvik ediliyor

Oyun Kurulumunda KDB ve İlkay

Buna karşın City’de De Bruyne ve İlkay, zaman zaman geniş konumlanarak Kimmich ve Goretzka’nın markajından kurtulup, rakibin baskısını bu şekilde kırmayı amaçladılar. Bazı pozisyonlarda ise City’li oyuncular, diyagonal paslarla ters kanatta çizgide pozisyon almış olan kanat oyuncusuna ulaşmaya çalıştılar.

İlkay, Kimmich’in markajından kurtulmak için merkezden kanada doğru geliyor ve Ake’nin pasında topla buluşuyor. Kimmich’in İlkay’a gitmesiyle merkezde alan açılıyor ve Manchester City oyunu merkezden kuruyor

Bu pozisyonda ise topun Akanji’ye gelmesiyle beraber KDB’nin kendini geniş konumlandırdığını görüyoruz

Sol kanatta ise İlkay ve Grealish’in Pavard’a karşı 2’ye 1 sayısal üstünlükleri var. İlkay yaptığı koşuyla Pavard’ı ortaya çekiyor ve Grealish için alan yaratıyor. R. Dias bunu görüyor ve Grealish’e doğru diyagonal bir pas atıyor

Bayern Münih Topa Sahipken

Bayern Münih maçta topa daha fazla sahip olan taraf olsa da, rakibi kadar net gol pozisyonu yakalayamadı ve topu yeterince efektif kullanamadı. İkinci yarıda ise Bayernli oyuncular (yapılan bireysel hatalardan sonra) kontrolü iyice kaybettiler. Manchester City’li oyuncular, baskıyı rakibin kale vuruşundan hemen sonra başlattıklarında, Bayernli oyuncularla 1’e 1 eşleşiyorlardı. Bavyera ekibi ise, rakibin 4-4-2 presine karşı farklı oyun kurma stratejileri denedi. Bunlardan biri Kimmich’in stoperlerin arasına girmesiydi. Böylece geride 3’e 2 sayısal üstünlük elde edilirken, eğer Gnabry ve Musiala da 2. hatta dahil olursa orta sahada da 5’e 4 üstünlük elde ediliyordu.

City’nin 4-4-2 pres şekli ve ortaya çıkan eşleşmeler. Eğer Musiala ön hattan derine gelirse Stones onu takip ediyor

Kimmich’in derine inmesiyle Bayern, geride sayısal üstünlük elde ediyor. Goretzka’nın yanına ise Gnabry ve Musiala geliyor. Böylece orta sahada da (beklerin de geniş konumlanmasıyla) 5’e 4 üstünlük ortaya çıkıyor

Bayern Münih’in asıl planı ise City’yi üzerine çekip, arka tarafta öndeki 4’lü için alan yaratmaktı. Stoperler topa sahip olduğunda Coman ve Sane son çizgide durarak derinlik sağlıyor, Gnabry sağ half-space’te, Musiala ise sol half-space’te konumlanıyordu ve böylece ortaya 4-2-4 yapısı çıkıyordu. Maça Sane solda, Coman ise sağda başladı, yani iki oyuncu da olası bir geçiş hücumunda savunma arkasına sarkıp, güçlü ayaklarıyla orta açabilirdi. Yenilen ilk golden sonra ise bu iki oyuncu yer değiştiler. Buradan itibaren ise topu ayaklarına aldıklarında (ters ayaklı oldukları için) içeriye doğru top süren bu iki oyuncu, beklerin bindirmesi için alan açıyordu. Özellikle Leroy Sane, ilk yarının sonlarına doğru topu içeriye çekip attığı uzaktan şutlarla etkili oldu. Bu iki oyuncu da 1’e 1’de adam eksiltme bakımından oldukça üst seviyede olsa da, Ake ve Akanji oldukça iyi bir iş çıkardılar. 2. yarının başlamasıyla birlikte ise Tuchel, ana planına geri döndü ve bu iki oyuncu tekrardan (topu ayaklarına istemek yerine daha çok) savunma arkasına sarkmaya başladılar. 

Coman ve Sane genişlik ve derinlik verirken, Gnabry ve Musiala ise hatlar arasında konumlanıyor. Amaç bu oyunculara topu ulaştırıp geçiş hücumundan gol bulmak

İlk golün ardından Coman ve Sane, ters kanatlarda oynamaya başladılar. Bu pozisyonda topla buluşan Coman, topu içeriye doğru sürüyor. Açılan alana ise A. Davies bindirme yapıyor

Bernardo'nun Baskıdaki Rolü

Pep Guardiola ise ilk yarı ve ikinci yarıda iki ayrı pres şekli kullandı. İlk yarı kullanılan pres şeklinde Bayern Münih stoperleri fazla baskı altında kalmıyordu ve ters taraftaki beke ulaşabiliyorlardı. İkinci yarıda ise Guardiola, Leipzig maçının benzeri bir pres şekliyle takımını sahaya sürdü. Haaland ve KDB rakibin 2 pivot oyuncusuna giderken, Bernardo ve Grealish ise (rakibin bek oyuncusunu arkalarına alıp) stopere baskıya gidiyorlardı. Riskli bir yaklaşım olsa da, özellikle Bernardo’nun pres gücü City’nin fazlasıyla işini kolaylaştırdı ve ev sahibi ekip herhangi bir sıkıntı çekmedi. Bu durum, Guardiola’nın Leipzig maçından sonra Bernardo için söylediklerini hatırlattı:

Bernardo’yu (sağ kanatta) oynattım çünkü Leipzig’in sol tarafı inanılmaz. (Bernardo) tek hamleyle aynı anda 3 oyuncuya pres yapabilme yeteneğine sahip. Bunu yapabilecek başka tek bir kişi bile yok. Tek bir kişi bile

City’nin ilk yarıdaki pres şekli. KDB-Haaland ikilisinden biri topa sahip olan stopere baskıya çıkıyor, diğeri ise topa uzak olan rakip pivotu tutuyor. Ters kanattaki kanat oyuncusu ise diğer stopere çıkıyor. Boştaki pivotu da Rodri/İlkay marke ediyor

Ters kanattaki kanat oyuncusu, topa sahip olmayan stopere baskıya çıkınca bek oyuncusu boşa çıkıyor. İlk yarıda Bayern Münih, boştaki bu oyuncuya ulaşma konusunda pek sıkıntı yaşamadı

2. yarıda ise Haaland-KDB rakibin pivot oyuncularını tutarken, Bernardo-Grealish ise stopere baskıya çıkıyor (Baskıya çıkan kişi bek oyuncusuna da gölge markaj uyguluyor). 2 bek oyuncusu da boşa çıksa da kanat oyuncularının çalışkanlığı yüzünden Bayern, bundan faydalanamadı

City’nin 2. golü de bu baskı şekli sayesinde geldi. Pozisyonun başında Grealish, Upamecano’nun Pavard’la olan pas bağlantısını kapatıp topu alıyor. Ardından gelişen atakta Manchester City farkı ikiye çıkarıyor

Deplasman ekibi 3. bölgeye yerleştiğinde ise oyun kurulumundakine benzer bir yapıda hücum ediyordu. Kanatlar genişlik veriyor, Gnabry ve Musiala da rakibin 1. ve 2. hatları arasında pas opsiyonu oluyordu. Manchester City ise derin blokta rakibi 4-4-2 şeklinde dizilerek karşılıyordu.

Bayern Münih’in 2-4-4 dizilişi ve Manchester City’nin 1. bölgedeki 4-4-2 yapısı

Sonuç

Pep Guardiola ve Thomas Tuchel’in taktiksel mücadelesinde kazanan taraf Manchester City oldu. City’nin gerideki 3-2’lik yapısının oyun kurmasını her takım engelleyemez, fakat Tuchel rakibini bu konuda oldukça zorlamayı başardı. Turun 2. maçı neler getirecek bilemeyiz, fakat City’nin çok büyük bir avantaj elde ettiği kesin. Bunlar dışında Bayern Münih’in maça o kadar da kötü başlamadığını fakat Rodri’nin golünden sonra hiç reaksiyon gösteremediklerini de söylememiz lazım. Özellikle bireysel hataların da ardından, Bayern’li oyuncular mental anlamda hiç iyi gözükmediler ve City de bundan yararlandı. Bakalım Tuchel, Münih’teki maçta City’nin pres şeklini kendi lehine kullanabilecek mi, hep birlikte göreceğiz.