Premier Lig’in 22. haftasında, lider Arsenal ile küme düşme hattında yer alan Everton karşı karşıya geldi. Everton’da Frank Lampard ile yollar ayrıldıktan sonra teknik direktör Sean Dyche ile anlaşmaya varılmıştı ve bu Sean Dyche’in Everton’ın başındaki ilk maçıydı. Dyche zor olanı yaptı ve lig lideri Arsenal’in 13 maçlık yenilmezlik serisini bitirdi. Maçtaki tek gol 60. dakikada James Tarkowski’den geldi ve Everton 1-0 lık bu skorla son derece önemli bir galibiyet aldı. Arsenal ise bu sonuçla şok bir mağlubiyet aldı ve Manchester City’nin Tottenham karşısında puan kaybettiği haftada, puan farkını açma şansından yararlanamadı. Karşılaşmada iki takımın ilk 11’leri şu şekildeydi:
Dizilişlere baktığımızda Arsenal’in klasik 4-3-3 dizilişini görmekteyiz. Fakat Everton maçtan önce 4-3-3 dizilişi ile gözükse de maçın içinde Iwobi ve McNeil’ın geriye kayması ile birlikte 4-5-1 dizilişi ile maçın büyük bir kısmını oynadı
Arsenal topa sahipken:
Maçta Arsenal %71 gibi yüksek bir oranla topa daha fazla sahip olan takımdı fakat bu topla oynamayı golle süsleyemedi. Everton, Arsenal’i orta blokta 4-5-1 dizilişi ile karşıladı ve bu şekilde baskı yaptı. Everton’da bütün oyuncular birbirine olabildiğince yakın durmaya çalıştı ve kompakt bir düzen sağlandı. Bu diziliş ile Everton orta bölgede Arsenal’in topla rahat oynamasını engellemeye çalıştı. Oyuncular birbirine ne kadar yakın durursa ve orta sahayı doldurursa, topu ortadan getirmek bir o kadar zorlaşıyordu. Buna karşılık Arsenal topu kanatlara oynadı fakat Everton, rakibin kanat oyuncularına sayısal üstünlük kurarak baskı yaptı. Bir başka çözüm bu savunmanın arasından geçecek ara paslar atmaktı, fakat bu pasları atmak oldukça zordu. Dolayısı ile Arsenal bu savunmayı aşmakta epeyce zorlandı. Bu düzenin böyle büyük bir artısı olsa da, tabii ki eksi yönleri de vardı. Everton bu düzende pres yaparken Arsenal stoperleri üzerinde büyük bir baskı yoktu ve stoperler rahatça oyun kurabilirlerdi. Fakat Arsenal, oyunu genelde içe kayan Zinchenko üzerinden kurduğu için, bu zaaftan faydalanamadı.
Everton’un bu şekilde kompakt dizilmesi ve kalecinin açısından bakıldığı zaman bir “V” şekli yaratması, Arsenal’in ortadan oyun kurmasını aşırı derece zorlaştırıyordu. Buna karşılık top Arsenal orta sahasına geldiğinde, Arsenal kanatlara oynamayı tercih etti
Arsenal oyun kurarken Everton’ın çok net bir şekilde gözüken 4-5-1 oyun düzeni
Arsenal’in maçlarında kullandığı 5’li hücum hattı ve onları karşılayan dar Everton dizilişi
Normalde beki tutmakla görevli olan, 5linin kenarında yer alan futbolcular, top ne zaman Saka veya Martinelli’ye gelse beklere yardıma gittiler ve Saka ile Martinelli’ye karşı 2’ye1 üstünlük kurdular. Aynı zamanda orta saha 5lisindeki her oyuncunun da bir görevi vardı ve Arsenal oyun tarafını değiştirdiği zaman Evertonlı oyuncuların görevleri de değişti ve başka oyuncuya kaydılar. Bu kaymaların doğru şekilde yapılması ve boşluk verilmemesi için de çok fazla mesafe katettiler.
Arsenal sağ taraftan bir atak gerçekleştiriyor. Topa sahip olan oyuncu Partey’e Idrissa Gueye baskı yapıyor. Onun dışında Onana-Odegaard, Mykolenko-Saka ve Iwobi-Ben White eşleşmeleri görünüyor. Evertonlı oyuncular birbirine olabildiğince yakın durarak kompakt bir oyun sistemini takip ediyorlar
Burada da yukarıda yazılan 2’ye1 eşleşmeye bir örnek söz konusu. Normalde Ben White’ı tutan Alex Iwobi, top Saka’ya geldiği zaman Mykolenko’ya katılıyor ve Saka’ya 2’ye 1 üstünlük kurulmasını sağlıyor
Arsenal ataklarını sol taraftan kurgularken de, farklı oyuncuların benzer görevleri vardı. Sol taraftan atak kurgularken top genelde Zinchenko’ya geliyordu, çünkü Zinchenko orta saha karakterli, ayağı iyi olan bir oyuncuydu ve Arsenal genelde bundan faydalanıyordu. Dolayısı ile Zinchenko, Ben White’ın aksine genişlik vermiyor; oyun kurulurken içe geliyordu. Doucouré ise ne zaman top Zinchenko’ya gelse ona baskı yapmakla sorumluydu. McNeil ise Martinelli’ye gölge markaj yapıyor, ve Zinchenko’nun topu kolayca ona ulaştırmasını engelliyordu. Martinelli’yi tutmakla görevli olan asıl oyuncu Coleman’dı, fakat McNeil da top Martinelli’ye geldiğinde Coleman’a katılıyor ve ters tarafta Saka’ya yapıldığı gibi 2’ye 1 baskı kuruyordu. Aynı zamanda Idrissa Gueye sağa kayıp Xhaka’yı tutuyordu. Idrissa Gueye’nin yana kayması ve Calwert-Lewin’in ileride kalması sonucu boşa çıkan Partey’i de Onana tutuyordu. Orta sahada herkesin kayması sonucunda boş kalan Odegaard’ı da Alex Iwobi tutuyordu. Top sağ tarafa gelirse Iwobi’nin Ben White veya Saka’ya kayması sonucunda tekrardan orta sahadaki oyuncular, tuttukları oyuncuları değiştiriyordu. Baskıyı kıramayan Arsenal çoğu zaman geri dönüyor veya atak yönünü değiştiriyordu fakat Evertonlı oyuncuların savunma sistemini geçmeleri maç boyunca çok zor oldu.
Arsenal sol taraftan atak yaparken oluşan eşleşmeler ve Everton’ın oyunu daraltan sistemi. Oyunun sola kayması ile birlikte orta saha oyuncuları da gerekli kaymaları yapıyor
Everton'ın ön alan baskısı
Ligin zirvesinde yer alan takıma karşı oynamalarına rağmen, Everton maçta ileride baskı yapmaktan da çekinmedi ve zaman zaman 3. bölgede yaptıkları baskılarla topu kazanmayı hedeflediler.
Everton’da 6 kişi ön alanda baskı yapıyor. Idrissa Gueye, Onana ve Doucouré orta saha 3lüsü, Arsenal’in orta sahalarına baskı yaparken, McNeil ve Iwobi (yani 5linin kenarındaki oyuncular) Arsenal’in beklerine baskı yapıyor. Baskının rahatça kırılmaması için de sol bek Mykolenko Saka’yı ileri bölgeye kadar takip ediyor ve topla rahatça oynamasını engelliyor
everton topa sahipken:
Arsenal, Everton geriden oyun kurarken Everton stoperleri ile 1’e1 eşleşti ve Odegaard önde Nketiah’a katıldı. Saka ve Martinelli ise klasik olarak Everton beklerine baskı yapıyorlardı. Arsenal’in bu yoğun baskısından kaçmak isteyen Everton, maçta çoğu zaman uzun paslarla oyun kurmaya çalıştı. Genelde Pickford’ın degajıyla topu ileriye taşıyan ev sahibi ekip, atılan uzun ve yüksek topları genelde Calwert-Lewin ile buluşturmaya çalıştı. Calwert-Lewin uzun boyu sayesinde birçok topu indirebildi ve ileride takımının pozisyona girebilmesini sağladı. İleride yalnız olduğu zamanlarda da pivot santrafor özelliğini gösterdi ve topu tutmayı başardı. Everton bu taktik ile hem Arsenal’in baskısından kurtuldu ve Arsenal’e 1. bölgede top kaybı yapılmasını engelledi, hem de topu hızlı bir şekilde 3. bölgeye taşıdı. Topu ileriye taşımış olan Everton, Iwobi ve McNeil’ın ortalarından faydalanmaya çalıştı ve Calwert-Lewin’in yanı sıra Onana ve Doucouré’nin de ceza sahasına yüklenmesi ile pozisyonlar üretti. İlk yarıda da Calwert-Lewin ve Doucouré ile tehlikeli pozisyonlara girdiler.
Odegaard ve Nketiah’ın stoperlere baskı yaptığını gören Pickford, hiç riske girmiyor ve uzun top atarak ileride Calwert-Lewin’i topla buluşturmayı hedefliyor
Everton, maçtaki tek golü de Iwobi’nin ortasının savunma tarafından engellenmesi sonucu oluşan bir kornerden buldu. Everton kullandığı kornerlerde ortayı arka direğe doğru açıp takımın uzun oyuncuları Onana veya Tarkowski’yi topla buluşturmayı amaçlıyordu. Kornerin başında da Tarkowski ve Onana penaltı noktasının arkasında bekliyor, daha sonrasında arka direğe koşu atarak savunmayı yanıltıyorlardı. Savunmanın yanılmasındaki bir önemli etken de Calwert-Lewin’in atış öncesinde Tarkowski ve Onana ile yan yana durması, daha sonrasında ise onların aksine ön direğe koşu atmasıydı. Maçta 20. dakikada kullandığı kornerlerde de aynı taktiği uygulayan Everton, o kornerlerde gol atamasa da, aynı taktikle kullandığı 60. dakikadaki kornerde atağı golle sonuçlandırdı. Korner anında Tarkowski, Odegaard ile eşleşmişti. Fizik gücünü kullanarak adeta Odegaard’ı ellerini kullanmadan iten stoper, en sonda da boy avantajını kullanıp golü buldu.
20. dakikada kullanılan kornerde Tarkowski ve Onana arka direğe koşuyor, fakat Onana’dan önce savunma araya girip topu kornere yolluyor.
Arkadan gelen Tarkowski Odegaard ile eşleşiyor ve fizik gücünü kullanarak, Odegaard’ı öne doğru götürüyor
Hem boy hem de fizik avantajını kullanan Tarkowski, arka direkte topla buluşuyor ve topu ağlara yolluyor
CONCLUSION
Everton orta blokta Arsenal’e karşı son derece başarılı bir baskı uyguladı. Orta blokta yaptıkları baskı ve kompakt bir oyun düzeni ile Arsenal’in ortadan oyun kurmasını engellediler ve top kanatlara geldiğinde de Arsenal kanatlarına sayısal üstünlük kurup, Saka ve Martinelli’yi etkisiz bıraktılar. Orta saha oyuncularının birbirine bu kadar uyumlu oynaması ve kaymaları zamanında yapmaları, Arsenal’in ataklarını durdurmalarını sağladı. Bunun yanında kendileri geriden kısa paslarla değil, uzun ve genelde yüksek paslarla topu 3. bölgeye taşıdılar ve Calwert-Lewin’in topu tutma yeteneğinden faydalandılar. Kenarlardan yaptıkları ortalar ile pozisyonlara girdiler ve kornerde yaptıkları organizasyon ile maçta atılan tek golü kaydettiler. Arsenal’in 3. bölgede daha çok pozisyona girebilmesi için forvet Nketiah’ın topun olduğu tarafa yaklaşması ve sayısal üstünlük kurmaya çalışması gerekiyordu. Aynı zamanda Arsenal’de oyunu stoperlerin kurması ve beklerin kanattaki oyunculara yardıma gitmesi de Everton’ın baskısını kırmayı sağlayabilirdi. Everton Sean Dyche önderliğinde yerinde bir oyun planı ile maçı oynadı ve yeni teknik direktörleri ile ilk maçta 3 puanı hanelerine yazdırdılar.