Atletico Madrid 0-1 Barcelona : La Liga

La Liga’da 16. haftanın göze çarpan maçında Barcelona, Atletico Madrid ile deplasmanda karşı karşıya geldi ve Wanda Metropolitano’dan galibiyetle çıkmayı bildi. İki taraftan da birer oyuncunun kırmızı kart gördüğü maçta galibiyeti getiren tek golü 22. dakikada Ousmane Dembele kaydetti. Maç öncesi kadrolara baktığımızda Barcelona’nın 4-3-3, Atletico Madrid’in ise 4-4-2 dizilişi ile sahaya çıktığını görmekteyiz:

İlk 11’lere baktığımızda gözümüze çarpan şey şuydu: Atletico Madrid kağıt üzerinde her ne kadar 4-4-2 gibi dursa da sağ ve sol kanatta iki tane, sezon içerisinde kanat bekte kullanılan oyuncuyla sahaya çıkmıştı (Llorente ve Carrasco). 

Barcelona atakta olduğu zaman Atletico Madrid, başlangıç formasyonları olan 4-4-2 dizilişi ile onları orta blokta karşılıyor ve baskı yapıyor. Buna karşılık olarak Barcelona ise sol beki Balde ve sağ kanat oyuncusu Dembele ile genişliği sağlıyor ve bu sayede ortada boşluklar bulmayı hedefliyor. Özellikle topu iyi bir şekilde taşıyabilen ve dağıtabilen, orta saha karakterli Pedri’nin, Balde oyunu genişletirken içeriye gelmesi Barcelona’nın tehlikeli ataklar bulmasını sağlıyor. Pedri ve Gavi hatlar arasında serbestçe dolaşırken, sağ bek Kounde içeri doğru geliyor ve Barcelona 3-2-2-3 benzeri bir yapıda hücum ediyor. Barcelona topu 3. bölgeye taşıdığında ise Atletico Madrid zaman zaman 5-3-2 dizilişine geçiyor ve böylece Barcelona’nın 5’li hücum hattının (Balde – Pedri – Fati – Gavi – Dembele) sayısal üstünlük sağlamasını engelliyor. Yazının başında da bahsettiğim gibi, 4-4-2’nin orta dörtlüsündeki kanatların Carrasco ve Llorente’den oluşmasının bu yüzden olduğunu düşünüyorum. İkisi de sezon içerisinde 5’li savunmada kanat bek olarak oynamış oyuncular. Barcelona’nın bu sezon 5’li savunmalara karşı oynadığı maçlarda oldukça zorlandığını düşünürsek, Simeone de bunu düşünerek hareket etmiş olmalı.

Barcelona’nın 21. dakikadaki golünde yukarıda bahsedilen ataklardan birisi yaşanıyor. Atletico Madrid’in kompakt 4-4-2’sine karşı Balde oyunu sol taraftan genişletirken kağıt üzerinde sol kanatta oynayan Pedri geriye gelip topla buluşuyor. Sonrasında ise Atletico Madrid oyuncuları Pedri’nin topu dağıtmasını engellemek için pas kanallarını kapatıyorlar fakat Barcelona oyuncuları geniş bir şekilde yayıldığı için, pas kanallarını kapatmaya çalışırken ortada bir boşluk veriyorlar. Bu boşluğu fark eden Pedri topu ileri bölgeye taşıyor ve ceza sahasında Gavi’yi topla buluşturuyor. Gavi ise şık bir pasla topu Dembele’nin önüne yuvarlıyor ve uygun açıyı gören Dembele topu kaleci Oblak’ın sağından ağlarla buluşturuyor.

Atletico Madrid’de ise sağ tarafta Llorente oyuna genişlik veriyor. 46. dakikada Griezmann orta alanda topu kapıp Llorente’ye güzel bir pas atıyor ve Atletico’nun atağı şekilleniyor. Sağ taraftan bindiren Llorente orta açmaya hazırlanırken, en ileride olan Joao Felix ön direğe dopru koşu atıyor ve savunmacıların da onu takip etmesini sağlayıp Griezmann için bir boşluk yaratıyor. Ama Llorente topu çeviremiyor ve atak golsüz sonlanıyor.

İkinci yarıya geride başlayan Atletico Madrid, klasik savunma ağırlıklı oyun stilinden biraz uzaklaşmak zorunda kalıyor ve baskıyı arttırıyor. Dakikalar 57’yi gösterdiğinde Atletico Madrid oyuncuları, Barcelona’ya yine 4-4-2 sisteminde baskı yaparken Ter Stegen’in pas yeteneğini unutuyor. Maç boyunca uzun top atmaktan çekinmeyen Ter Stegen, topu ileride Dembele ile buluşturuyor. Fakat Dembele’nin topla çok oynaması sonucu pozisyon golle sonuçlanmıyor.

2. yarıda zaman zaman beklerin orta sahaya, kanatların ise forvetlerin yanına kayması sonucu Atletico Madrid’de 2-4-4 baskı sisteminin de kullanıldığını görüyoruz. Lakin Morata’nın oyuna girmesiyle bu baskı sistemi yerini 4-1-4-1 sistemine bırakıyor. Morata ileride kaleciye baskı yaparken, onun arkasındaki 4lü beklere ve defansif orta sahalara baskı yapıyor.

Artık maçın sonlarına doğru gelindiğinde Savic ve Ferran Torres son derece gereksiz bir “güreşe” dahil oluyorlar ve hakem Munuera Montero Jose Luis normalde oyunu akıcı kılmak için olabildiğince faul ve kart vermekten kaçınırken, bu pozisyonda kırmızı kart verip ikisini de oyundan atmaktan çekinmiyor.  Bunun sonucunda bir nevi maçın skoru tayin edilmiş oluyor: Atletico Madrid 0-1 Barcelona.

Sonuç

Maçı deplasman ekibi kazansa da, Atletico oyuncuları son paslarda doğru kararları verselerdi 3 puan ev sahibine de gidebilirdi. Özellikle Araujo’nun son dakikalarda çizgiden bir top çıkardığını söylemekte de fayda var. Yine de Barcelona için oynanan oyundan çok zirve yarışı için alınacak 3 puan önemliydi ve bunu ligin en zor deplasmanlarından birinde başardılar. Barcelona’nın bu sezon La Liga ve Şampiyonlar Ligi’nde 5’li savunmayla oynayan takımlara karşı epey zorlanmış olduğunu düşünürsek onlar için altın değerinde bir 3 puan diyebiliriz.