Premier Lig’in 34. haftasında ligin güçlü ekiplerinden Manchester United ve 18 Şubat’tan beri yenilgi yüzü görmemiş olan Aston Villa karşı karşıya geldi. Manchester United üstünlüğüyle geçen maçta Unai Emery yönetimindeki Aston Villa, ligde 10 maç sonra mağlup oldu. Dev maçta iki takımın 11’leri şu şekildeydi:
MANCHESTER UNITED TOPA SAHİPKEN
Manchester United, yaptığı başarılı presten dolayı maçta topa daha fazla sahip olan taraftı. Aston Villa da rakibin kale vuruşu esnasında zaman zaman önde baskı yapmış olsa da, bunda Manu kadar başarılı olamadı. Kağıt üstünde 4-2-3-1 şeklinde dizilen deplasman ekibinde Buendia, 3. ve 2. bölgede rakibi karşılarken O. Watkins’in yanına geliyor ve Aston Villa rakibini 4-4-2 şeklinde dizilerek karşılıyordu. Eğer baskı önde başlatılmışsa rakip kanada yönlendiriliyor ve pas seçenekleri minimuma indirilmeye çalışılıyordu. Buna karşın Ten Hag’ın stoperleri konumlandırış şekli (bu sezon sık sık bu taktiği kullandı), Manhester United’ın top kanada gittiğinde bile topu kaybetmemesini sağladı. Top beke gittiğinde topa yakın olan stoper ileriye doğru gidiyor ve rakip forveti de böylece orta alana doğru çekiyordu. Stoperin, rakibin ilk baskı hattı arkasında konumlanması sayesinde topa sahip olan bek oyuncusuyla Casemiro arasında pas bağlantısı kuruluyordu.
O. Watkins ve Buendia rakip stoperlerle eşleşiyor
Watkins, yaptığı koşuyla rakip stoperi kanada yönlendiriyor
Topun Dalot’a gelmesiyle Lindelöf ileriye koşu atıyor ve böylece Watkins’i de derine çekiyor
Lindelöf yerinde kalsaydı Watkins, Casemiro ve Dalot’un pas bağlantısını kapamış olacaktı. Lindelöf’ün hareketlenmesi sayesinde bu gerçekleşmiyor ve Manu, Casemiro üzerinden oyun kuruyor
Aston Villa’nın ilk baskı hattı, topun Casemiro’ya (veya orta alandaki diğer oyunculara) ulaşmasını engelleyememişse Manu’lu oyuncular oldukça direkt bir şekilde hücum ediyorlardı. Topla buluşan oyuncu, (Aston Villa’nın savunmayı çok önde kurmasından dolayı oluşan) boşluğa koşan Rashford, Bruno ve hatta Sabitzer’i uzun toplarla savunma arkasında buluşturmaya çalışıyordu. Manchester United maçta sık sık bu ara paslarına başvursa da, Aston Villa’nın defans hattı ofsayt çizgisini çok iyi ayarladı ve rakibini birçok pozisyonda ofsayta düşürmeyi başardı.
Buendia, Casemiro’ya gölge markaj yapmaya çalışıyor fakat bunda başarılı olamıyor
Topla buluşan Casemiro fazlaca alana sahip fakat bekletmeden savunma arkasına koşu atan oyunculara uzun top yolluyor ve rakibin yüksek defans hattından bu şekilde yararlanmaya çalışıyor
Manchester United, rakibin önde baskısını kırarsa Aston Villa’lı oyuncular hızlıca 2. bölgeye dönüyor ve orta blokta savunmaya başlıyordu. United’da Malacia, Casemiro’nun yanında 2. pivot olarak konumlanıyor veya hücum hattına dahil olup takımının, rakibin 4’lü defans hattına karşı 5 kişiyle sayısal üstünlük elde etmesini sağlıyordu (Eğer Malacia ileriye gitmişse Casemiro’nun yanına gelen oyuncu Eriksen oluyordu). Aston Villa, rakibini orta blokta 4-4-2 şeklinde karşılarken, baskıyı Dalot veya Shaw (gerideki 3’lünün kenar stoperleri) topla buluştuğunda başlatıyorlardı.
Malacia’nın sol bek bölgesinden merkeze kaymasıyla oluşan, oyun kurulumundaki 3-2 yapısı. Bu sırada rakip forvetler de pivot oyuncularına gölge markaj uyguluyor
Bu pozisyonda ise Eriksen derine iniyor ve Malacia ileri hatta çıkıyor. Son hattaki 5’e 4 üstünlükten dolayı United, maç boyunca sık sık topu kenar stoperleri üzerinden kanat oyuncularıyla buluşturmayı hedefledi
Aston Villa’nın orta bloktaki 4-4-2 yapısı
Lindelöf’ün Dalot’a pası Aston Villa’nın presi için tetikleyici oluyor ve sol kanattaki J. Ramsey, Manu’nun penetre edebilmesini engellemek için Dalot’u ortaya doğru yönlendiriyor. Bu sırada Sabitzer’in de merkezden kanada koşu atıp pas opsiyonu olmaya çalıştığını ve forvet oyuncularının da pivot oyuncularına gölge markaj uyguladığını görüyoruz
Aston Villa derinde savunurken de oldukça kompakt bir 4-4-2 yapısıyla rakibini karşılıyordu. Buna karşılık United, aynı 2. bölgede yaptığı gibi 3. bölgede de son hattaki sayısal üstünlükten faydalanmaya çalışıyordu. Özellikle Sabitzer ve Rashford’ın attığı savunma arkası koşuları burada da göze çarpıyordu. Sabitzer sık sık ceza sahasına girip topla buluşmaya çalışıyordu.
Aston Villa’nın kompakt 4-4-2 yapısı. Takım boyunun kısa olması United’ın işini zorlaştıran faktörlerden
ASTON VıLLA TOPA SAHİPKEN
Manchester United’ın topsuz oyunu ve yaptıkları başarılı pres, maçı domine eden taraf olmalarının altındaki ana sebeplerdendi (PPDA: 9.3). Baskıyı en önde başlatan United’da Rashford, presin yönünü belirliyordu. Orta sahalar baskı anında rakip oyunculara yakın markaj yaparken, kanat oyuncuları ise beke atılan pas ile birlikte rakip beke baskıya gidiyor ve rakibi uzun vurmaya zorluyordu. Dikkat çeken şey ise Dalot, Malacia ve Shaw’un baskı esnasındaki rolleriydi. Ten Hag sezonun büyük bölümünde beklerini baskıya göndermiyor ve geride durmalarını istiyordu. Bu maçta ise (eğer kanat oyuncularından biri rakip stopere baskıya çıkarsa) boştaki rakip beke Manu’nun bekleri baskıya çıkıyordu. Ayrıca Buendia da zaman zaman ön hattan derine inip pas opsiyonu olmaya çalışıyordu. Bu anlarda ise sol stoper L. Shaw, agresif bir şekilde rakibi takip edip Buendia topla buluşursa bile yüzünü kaleye dönememesini sağlıyordu. Bu esnada Lindelöf ise Watkins’le 1’e 1 eşleşiyordu. Manu’nun agresif presi özellikle ilk yarı oldukça başarılı oldu ve Aston Villa oyun kurmakta epey zorlandı. İkinci yarıda ise Dalot ve Malacia’nın bazı pozisyonlarda rakibin bekine baskıya çıkmaması sonucu Aston Villa, topu 3. bölgeye taşırken hiç zorluk yaşamadı.
Kale vuruşu sonrası Rashford, yaptığı koşuyla Konsa’nın sahanın sol tarafıyla olan pas bağlantısını kesiyor. Bu sırada orta alanda 1’e 1 eşleşmeler oluşuyor
Topun sağ beke gitmesiyle birlikte bu sefer de Sancho baskıya gidiyor. Bu sırada ters taraftaki Bruno ise içeriye doğru gelip sol stoperi tutuyor (rakip sol bek boş bırakılıyor)
Sancho’nun baskısı sonrası A. Young, ileriye doğru riskli bir pas oynamak zorunda kalıyor
Burada ise L. Shaw’un stoper bölgesinden ileriye çıkıp agresif bir şekilde Buendia’yı takip ettiğini görüyoruz. Bu sırada Casemiro-Sabitzer-Eriksen üçlüsü ise rakip orta sahalara yakın markaj uygulayıp oyun kurmalarını engelliyor
Rashford, rakibin sağ stoperine baskıya gidiyor
Boştaki stopere ise Bruno baskıya çıkıyor. Bunun sonucunda sol bek Alex Moreno boşa çıkıyor
İlk yarıdaki presin bu kadar etkili olmasının nedeni ise Manu’lu oyuncuların agresifliği. Dalot süratle boştaki A. Moreno’ya prese gidiyor ve devamında United topu kazanıyor
Peki Aston Villa’nın oyun kurma stratejileri nelerdi? 2. yarıda Dalot ve Malacia’nın, ilk yarıdaki kadar agresif olmadıklarından bahsetmiştik. Bundan yararlanmaya çalışan Aston Villa, 2. yarıda sık sık boştaki bek oyuncusu üzerinden oyun kurmaya çalıştı. Bazı pozisyonlarda ise Aston Villa orta sahalarının, rakip orta saha oyuncularını yaptıkları hareketlenmelerle manipüle ettiğini gördük. Manu orta sahasının baskı anında rakibe yakın markaj uyguladığını söylemiştik. Bundan faydalanmaya çalışan D. Luiz ve L. Dendoncker, yaptıkları sahte koşularla stoperlere top sürebilecekleri alanlar açmaya çalıştı.
Sancho’nun sağ stopere baskıya çıkması sonucu rakip sağ bek boş kalıyor ve E. Martinez attığı pasla bu oyuncuyu topla buluşturuyor
A. Young’ın önünde büyük bir alan var
Benzer pozisyon. Bu sefer de sol bek Alex Moreno kanatta topla buluşan isim
Dalot’un ileriye çıkmamasıyla birlikte A. Moreno’nun önünde büyük bir boşluk oluşuyor
D. Luiz derine gelerek Sabitzer’i merkezden ileriye çekiyor
Bunun sonucunda T. Mings için merkezde topu sürebileceği bir alan açılıyor
Manchester United, orta blokta ise rakibi 4-1-4-1 şeklinde karşılıyordu. 3. bölgedeki bazı prensipleri burada da görmek mümkündü. Aston Villa ise 2. bölgede 4-2-2-2 şeklinde diziliyordu. Öndeki 2’li, rakibin 4 defans oyuncusunu derine pin’lerken, ortadaki 2’li ise hatlar arasında dolanıp pas opsiyonu oluyordu.
United’ın 4-1-4-1 yapısı. Baskı anında olduğu gibi, 2. bölgede de rakibin 6 numaralarına yakın markaj uygulanıyor
Pozisyonun devamında Sancho, boştaki stopere baskıya çıkıyor (rakip beke gölge markaj uygulayarak). E. Konsa ise attığı pasla hatlar arasındaki Buendia’yı topla buluşturuyor
3. adam kombinasyonuyla top boştaki beke ulaşıyor. Bu sırada öndeki 2’linin rakip savunma oyuncularını derine pin’lediğini görüyoruz
Sonuç
Ten Hag yaptırdığı şiddetli ve agresif ön alan presiyle rakibinin oyun kurmasını epey zorlaştırdı. 2. yarıda ise beklerin (sezonun geride kalan maçlarında olduğu gibi) baskıya çıkmaması United’ın işini zorlaştırdı. Diğer taraftan ev sahibi ekibin toplu oyundaki 3-2’lik yapısı ve ilerideki 5’li hücum hattı, Ten Hag’ın gelecekte ne gibi planları olduğunun sinyallerini bizlere verdi. Unai Emery-Ten Hag kapışmasında hem maçın kazananı, hem de taktiksel olarak kazanan kişi Ten Hag oldu.